Tamer Karadağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atandı. Peki sonra? Ortalık karıştı. Çünkü Devlet Tiyatrosu’nun gelenekten gelen kuralları var, öncelikle bunlar çiğnenmiş oldu. Bu kuralları bilmeyen kurum dışından birinin atanması tepkilere sebep oldu. Ortada bir haksızlık var ve evet liyakat yok. Haksızlık öncelikle bunca yıldır Devlet Tiyatrosu’na emek vermiş sanatçılara sonra ise seyircilere aslında sanatsever herkese yapıldı. Karadağlı, Erdoğan’a yönelik iltifatlarıyla, kadınlara karşı olan konuşmalarıyla bu aralar gündemden zaten düşmüyordu. Yeni gündem konusu ise ülkenin aydınlık yüzlerini üzdü, kızdırdı. Toplamda bir elin parmağını geçmeyecek kadar oyunda rol alan Karadağlı’nın tiyatro geçmişi, herkese aynı soruyu sordurtuyor. Şimdi ne olacak?
Öncelikle İzmir, İstanbul ve Ankara istifa dilekçelerini verdiler. Bu olağan bir durum. Her yeni müdür atandığında istifalar olur. Bu sefer istifalara tepkiler de eklendi.
AZİZ NESİNLİK HİKÂYE…
Bakın burası tam Aziz Nesin’lik hikaye… Sükun Işıtan baş rejisörlüğe vekaleten atanmak istenmiş ama tabii kendisi rejisör kadrosunda değil, çok geçmeden bunun farkına varılıyor ve sonra vekaleten kelimesini imzalarda ‘yerine bakan’ olarak düzeltiyorlar. Baş rejisörlüğe birini atayacaklar ama geçici olarak yerine şu an Sükun Işıtan bakıyor. Bu arada iddaya göre Işıtan’ı yeni dönemde Genel Müdür Yardımcısı olarak göreceğiz. Bunun dışında Düzce Devlet Tiyatrosu sınavı yapıldığı için bir kurul kurulmuş, sınavları da yürüten, bu kurulun içinden gelen müdür yardımcıları, Ankara Müdürlüğü’nü belirleyecekler. Bu kurulun içerisinde, sınav kurulunun içerisinde de Sükûn Işıtan, Eray Eserol, Ebru Nil Aydın, Oktay Dal, Olcay Kavuzlu yer alıyor. Bunların çoğu Bilkent’te; Olcay Kavuzlu, Ebru Nil Aydın, Eray Eserol ve Sükun Işıtan ders veren hocalar!
Yine bir iddaya göre Eray Eserol’a Ankara müdürlüğü teklif edilmiş ama şu an için kendisi bu görevi kabul etmemiş.
Son olarak; Bilkent’ten mezun olan Tamer Karadağlı, Bilkent’te ders veren hocaları yönetim kademesine getirecek gibi görünüyor. İzmir, İstanbul ve Ankara istifa dilekçelerini verdiler ama sınavın bitmesini bekliyorlar. Sınav bitene kadar görevlerine olması gerektiği gibi devam ediyorlar. Karadağlı, büyük ihtimalle bölgelere dokunmayacak ama İstanbul, Ankara ve İzmir önemli bir değişim geçirecek. Haftaya ise bölge müdürlerinin durumu yeni atamalarla belirlenecek.
‘ÖFKEDEN ÇOK, UTANÇ DUYUYORUM!’
Aklına, vicdanına inandığım her yaptığı işi hakkıyla yapan, sürekli üreten tiyatro sanatçısı Nesrin Kazankaya aynı zamanda İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun eski genel müdürlerğnden… Kendisine göreve yeni atanan Karadağlı için düşüncelerini sordum; sözü Kazankaya’ya bırakıyorum, “Yetersizliği çok açık olan kurum dışı birini, DT geleneklerine aykırı bir şekilde atamak, Türkiye’nin en önemli kültür kurumunu yok etmek anlamına geliyor. Cumhuriyetimizin en önemli yapıtaşı, yıllarca tutkuyla hizmet verdiğim Devlet Tiyatroları’na vurulmuş acımazsız bir darbe. Çok üzgünüm. Haydi yeni oluşturulmak istenen Türkiye’deki liyakatsizliği bir kenara bırakalım, böyle bir makama ‘getirilen’ bir kişi hiç mi kendiyle yüzleşmez, geldiği makamdan ürkmez. Zaten uzun zamandır sanatsal bir erozyona uğratılan DT, bu akıldışı hamleyi hazmetmeyecektir. Tiyatro sanatı atamalarla, makam özlemleriyle yapılamaz. Bunu hayal edenler kendi tutku alevlerinde kül olup giderler. Öfkeden çok utanç duyuyorum.”